İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler, Birleşmiş Milletler’de gerçekleşen etkinlikler kapsamında, Turkish Journal gazetesinden Dilek Kaya’ya verdiği özel röportajda, Türkiye’nin kültürel diplomasi vizyonunu, iletişim bilimlerinin bu alandaki rolünü ve üniversitelerin küresel sorumluluklarını değerlendirdi.
“Kültürel diplomasi, uluslararası ilişkilerde uzun vadeli etkinin anahtarı”
Birleşmiş Milletler platformunda İstinye Üniversitesi’ni temsilen yer alan Dr. Güler, röportajda özellikle kültürel diplomasinin çok taraflı işbirliği ve sürdürülebilir barış inşası süreçlerindeki önemine dikkat çekti. Kültürün yalnızca yumuşak güç değil, aynı zamanda diplomatik bir köprü, toplumsal dayanışma ve karşılıklı anlayış aracı olduğuna vurgu yapan Güler, “Kültürel diplomasi, halklar arasında empati kurmanın, farklılıkları zenginlik olarak görmenin ve uluslararası ilişkilerde uzun vadeli etki yaratmanın anahtarıdır,” ifadelerini kullandı.
Dezenformasyon çağında kültür temelli iletişim önem taşıyor
İletişim bilimlerinin kültürel diplomasiyle ilişkisini de değerlendiren Güler, medyanın ve dijital platformların bu süreçteki rolüne dikkat çekerek, kamu diplomasisinin kültürel temeller üzerinde şekillenmesi gerektiğini belirtti. Özellikle dezenformasyon çağında güvene dayalı, kültür temelli iletişim stratejilerinin uluslararası ilişkilerde kırılganlığı azaltabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin kültürel mirası, bölgesel diplomaside öne çıkıyor
Röportajda ayrıca, Türkiye’nin çok katmanlı kültürel mirasının, bölgesel diplomatik yaklaşımlarına nasıl entegre edilebileceğine dair görüşler de paylaşıldı. Dr. Güler, “Türkiye yalnızca geçmişiyle değil, güncel kültürel üretimiyle de bölgesinde önemli bir yumuşak güç aktörüdür. Bu potansiyeli stratejik iletişimle bütünleştirdiğimizde, kültürel diplomasi çok daha etkili sonuçlar üretir,” dedi.
İstinye Üniversitesi uluslararası platformlarda görünürlüğü önceliyor
İstinye Üniversitesi’nin kültürel diplomasi, kamu diplomasisi ve iletişim alanındaki akademik çalışmalarına da değinen Güler, üniversitenin uluslararası platformlarda daha görünür hale gelmesi için bu tür temsil ve iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Birleşmiş Milletler çatısı altında gerçekleşen bu röportaj, akademi dünyasının kültürel diplomasiye ve küresel iletişim politikalarına katkısını gözler önüne serdi.